– hadis : Dünya’dan yüz çevirirsen, Allah tarafından sevilirsin, insanların elinde olan şeylerden yüz çevirirsen, insanlar tarafından sevilirsin.”
– “İnsan, hâline hakim olmalıdır, hâli kendisine değil!”
– Yaşanmayan dini tecrübe insana bir şey vermez: Bal kavanozunu dışarıdan yalamak olur. Varlığın ne olduğu, ancak Tanrı’nın varlığıyla temasa geçilince anlaşılır.
– “Dilin yalan söylememesi şeriat, kalbin yalandan uzak durmaya çalışması tarikat, kalbin yalandan büsbütün arınmış olması da hakikattir.”
– Kalbinizdeki para sevgisini çıkarın, cebinize koyun. Çünkü paranın yeri kalp değil, ceptir. Kalbinize Allah sevgisini koyun.
– Şapkası dar olan, başım büyük sanır.
– Göz odur ki dağın arkasını göre, akıl odur ki başa geleceği bile.
– İnsanlar garip; daha bir tırtılı nasıl yaratacaklarını bilmezken düzinelerce tanrı yaratmışlar!.
– Başkalarını bilen kimse bilgili, kendini bilen kimse akıllıdır.
– Bir şair demiş ki \”Niceleri geldi , neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler: Sen hiç gitmeyecek gibisin , değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
– Bardak elinden ayağına düşüyor ayağın eline kızmıyor.
– Eline geçen bir parça ekmeğin yanında, ayrıca katık olarak tuz arayan kimse, saflıkta umduğunu bulamaz
– Kanaat eden rahat bulur.
– Dünyada hiç bir şey kalıcı değildir. güzel bir çiçek bir müddet sonra solar. Mana kalır nesne zayi olur. Burada İbrahim as\’ın \”kayıp giden şeyler sevilmez\” sözü daha güzel anlaşılır. Gerçek sevgi her daim solmayan çiçektir. Solan, kaybolan, dönüşen, ölen şeyler aşkın nesnesi veya mana olamazlar. Olur dersek hüzün, ihanet, kaybetme ile karşılaşmaya hazırlıklı olmalıyız. Suni yollarla yalnızlık giderilemez.
