Çeşitli düşünceler 4

-Hamd, Allahın, benim ve alemler için yaptıklarını takdirdir. Yapışındaki ihtişama övgüdür. O’nun azametini görmeden kendi egomuzu, benliğimizdeki sağırlıkları ve körlükleri aşmamın çok zor olduğunu görürüz. Bu sebeple O’nu tanımakla işe başlamak lazım. Yoksa yaptıklarımız elekte su biriktirmeye benziyor. Çok iş yapıyoruz, elek ıslanıyor ama su birikmiyor.

– Nefretle bakan olanı göremez, aşkla bakan olmayanı göremez. Ancak yüzünü nefsinden kurtarıp Allaha dönenler adaletle bakabilirler. Nefretlerimizden duyduğumuz pişmanlıklar, aşklarımızdan duyduğumuz hayal kırıklıkları hep bu bakış açısını bize kazandırmak içindir. Bence en güzel alıştırma bizde öfke ve nefret uyandıran kişilerin iyi yanlarını samimi bir şekilde görmeye çalışmaktır. Rabbim yaşadıklarımızdan öğrenmeyi nasip etsin. Esas verimli bir ömrün bu şekilde yaşanacağını düşünüyorum. Dünyaya ne verdiğimizden ziyade, bize ne kattığı önemlidir. Bu katkı kimi zaman alarak kimi zaman vererek oluyor.

– Bizi doğru yola ilet demek aynı zamanda olana tevekküllü sabır etmeyi ve anlamaya çalışmayı gerektirir.

– Beni bana bıraksaydı yani beni benim yargılamamla yargılasaydı şimdiye kadar sayısız kere helak edilmiştim. Allah bizi helak etmek için yaratmadı. Kuranda Mekkeli müşriklere yönelik eğer doğru yola dönmezlerse helak edileceklerine dair sayısız ayet vardır ama işin sonunda Mekke kansız fethedilmiştir. Birbiriyle onca savaş yapmış, diğerinin işkencelerine maruz kalmış, birbirlerinin akrabalarını öldürmüş iki toplum savaş ortamında karşılaşmalarına rağmen her iki taraf da birbirine saldırmamış Mekke sükunetle fethedilmiştir. Bu bence çok ilginç ve üzerinde düşünmeye değer bir olaydır. Belki de bahsedilen helak ahirette başa gelecektir.

– O, alemleri yaratan ve egemenliği altında tutan Allah tır. Biz O’na sevgiden veya korkudan elbise biçemeyiz. Takdim ettiği şekilde O’nu tanırız. O bir şey olmak zorunda değildir. Ama hamd olsun ki bütün güzel isimler Onundur.

– Birbirimizin doğrularını görüp, ortaya koyup ortak akli bulmalıyız. Yanlışlarımızı kabul edip düzeltmeliyiz. Bu şekilde ilerleyebiliriz.

– İçinizden gelen güzelliğin dile getirilmesinde sıkıntı yoktur. Haddi aşmadan tevazu ve tevekkülle. Aslında güzellik içimizdeyken daha derin ve güçlüdür. Kelimelere dökülünce kelimelerin kısıtıyla kısıtlanır. Söz, saf gönülden akla çıkar. Çerçevelenir. Manadan maddeye geçmiş olur. Rıza Allahın kudretini isimlerini idrak etmektir. Bu idraki içimizde geliştirmeliyiz. Hissetmeli ve hal edinip zevk almalıyız. Rıza halin özündedir. Söze bürünmese de olur. Hatta daha hoş olur.

Yorum bırakın