Zümer 53-62: (Tarafımdan onlara) De ki: Ey nefislerini israf etmiş olan kullarım! Allah\’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Hiç kuşkusuz, O Gafurdur, Rahim\’dir. Azap size gelip çatmadan evvel, Rabbinize yönelip dönün ve O\’na teslim olun. Sonra size yardım da edilmez. Bir nefsin (kişinin): \’Allah\’ın yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun ! Doğrusu ben alay edenlerdendim\’ demesinden (önce). Veya, \’Allah beni doğruya iletseydi kesinlikle takvalılardan olacaktım.\’ der. Veya azabı gördüğünde, \’Keşke elime bir fırsat daha geçse de muhsinlerden olsam\’ der. «Hayır, benim ayetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, kibirlendin ve kafirlerden oldun.» Kıyamet günü, Allah\’a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? Allah, takva sahiplerini başarıları dolayısıyla kurtuluşa erdirecektir. Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır. Allah, her şeyin Yaratıcısıdır ve O, her şeye vekildir.
Çok güzel bir özet. Nefislerini israf etmiş yani uzun süre aşırıya gitmiş, haddini aşmış kullar. Rabbimizin rahmeti geniştir. Ümitsizliğe düşmeyin, çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Bu ayette bahsedilen, dünya hayatında tövbe edildiği takdirde tüm günahların bağışlanacağıdır.
Nisa 48: Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; onun dışında, dilediği kimsenin günahını bağışlar. Allah\’a ortak koşan ise pek büyük bir günahla iftirada bulunmuş olur.
(Bu ayette ise hesap günü yapılacak değerlendirmeden bahsedilmektedir. Şirk dünyada iken tövbe ile affedildiği halde hesap günü asla affedilmeyecektir. Dikkat edilmelidir ki, bazı günahlar insanı farkında olmadan şirke götürür. Şirk Allaha ortak koşmaktır. Allahın emirlerine uyulmadığında \”Bunu sana kim emretti\” sorusuna muhatap olunabilir.)
Beliniz bükük durmayın. Tövbe edip doğrulun. İhlas içinde güzel ameller yaparak Allah\’ın rahmetini kazanmanın peşinde olun. Cennete girmenin garantisi olmadığı gibi cehenneme girmenin de garantisi yoktur. Ümidini kaybetmek Allah\’ın rahmetini hafife almaktır. O, son derece affedici ve her daim merhametlidir. Her zaman affedici denmemiştir. En büyük günahı dahi affeder ama tövbe edip kendini düzeltmeye gayret etmezsek bu affa nail olamayız.
Dünya hayatı bitince af bu kadar geniş olmayacak. . Ama Rabbimiz her daim merhametlidir yani ceza verirken de adil davranacak, yaptıklarımızla bizi cezalandıracaktır. Fazlasıyla cezalandırıp zulmetmeyecektir. Ne kadar uzun süre günah içinde olursak olalım tövbe ederek kapısına gittiğimizde, af dilediğimizde, Rabbimizin bizi çok sıcak ve sıkı kucakladığını göreceğiz.
Tövbe ettiğimiz takdirde, Allah\’ın affedemeyeceği bir günah işlememiz mümkün değildir.
Pişmanlıklar… Dünya hayatını önceliğe koymak insanı Allaha karşı kusur işlemeye iter. Muhsinlerden olmak en yüksek özelliklere haiz olmak demektir. Fırsat verilse en iyisini yapacağım diyor. Peki gerçekten yapabilecek mi? Maalesef hayır! Allah\’ın yardımıyla gönlümüzü geliştirmeden, eğitmeden bir güzelliğe varmak mümkün değildir.
Sonuç: Allah, her şeyin Yaratıcısıdır ve O, her şeye vekildir.