Sinek onlardan bir şey kapsa

Hac 73: Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah\’ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de aciz, kendinden istenen de!

Bizim ne varlığımız var ki ben iddiasında olalım. Eğer gerçekten varım diyorsak atomlarımıza kadar tasarrufta bulunabilmeliyiz. Beden ve ruhumuzu tam anlamıyla kontrol edebilmeliyiz. Bizim dediğimiz şeyi bizden hiç kimse hiç bir zaman alamamalı. Eğer alınıyorsa ve kudretimiz bunu geri döndürmeye yetmiyorsa o şey bizde emanet demektir.

Bizden bir şey alınsa ona engel olmamız veya onu yerine koymamız mümkün mü? Veya bizden alınamayacak neyimiz var ki? Mesela aklımızı yitirsek veya bedenimize felç gelse, hele zamanın izlerini geri döndürmek mümkün mü?

Bedenimizde olan bitenden ne kadar haberdarız? Proteinlerin yapılması, kanın temizlenmesi, en önemli organlarımız olan kalbimizin ve beynimizin çalışmasını ne kadar kontrol edebiliyoruz? Hele uykudayken yaşam fonksiyonlarımızı ayakta tutan kimdir? Ben, bende yani bedenimde misafir haldeyim farkında bile değilim. Bu ne büyük bir aymazlıktır. Hele ruhumuzu düşünsek daha da çıkmaza gireriz. Ruhumu bilmezken varım demek çok garip değil mi? Ruhumun yerinin bana ait olmadığı aşikar olan bedenimde olduğunu zannediyorum. Peki bu kesin bir bilgi midir? İspatı mümkün mü? O halde ben kimim veya neyim?

Ben kendimi tanımlayabilmek için Allah\’a muhtacım. Eğer nefsimin acziyetini bilirsem ancak o zaman Rabbimin kadiri mutlak olduğunu idrak edebilirim. Nefsini bilen Rabbini bilir. Neyim var ki, neye sahibim ki kibirleneyim de benlik taslayayım…

 

Yorum bırakın