NECM SURESİ
1. Battığı zaman yıldıza andolsun;
2. Sahibiniz (arkadaşınız olan peygamber) sapmadı ve azmadı.
3. O, hevadan (kendi istek, düşünce ve tutkularına göre) konuşmaz.
4. O (söyledikleri), yalnızca vahiy olunmakta olan bir vahiydir.
5. Ona (bu Kuran\’ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir.
6. (Ki O,) Görünümüyle çarpıcı bir güzelliğe sahiptir. Hemen doğruldu.
7. O, en yüksek bir ufuktaydı.
8. Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.
9. Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha yakınlaştı.
10. Böylece O\’nun kuluna vahiy ettiğini vahiy etti.
11. Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.
12. Yine de siz gördüğü (şey) üzerinde onunla tartışacak mısınız?
13. Andolsun, onu bir diğer inişte de görmüştü.
14. Sidretü\’l-Münteha\’nın yanında.
15. Ki Cennetü\’l-Me\’va onun yanındadır.
16. Sidreyi örten örtmekte iken,
17. Göz kaymadı (şaşmadı) ve (sınırı) aşmadı.
18. Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.
19. Gördünüz mü; Lat ve Uzza\’yı.
Sure başında vahyin inişi resmediliyor. Olağantü ve muhteşem bir görüntü. Gördüğünü gönül yalanlamadı demek bazen gözümüzle çok muhteşem bir şey görürüz ama gönlümüz o ihtişamı algılamaya yetmeyebilir ve önemini idrak edemeyiz. Resullah sav Rabbimizin en büyük ayetlerinden birini görüyor. Ne kadar muhteşem olduğunu görmeden anlamamız mümkün değil ama Rabbimiz en büyüklerinden biri demesinden tahayyül etmeye çalışıyoruz. Biz böyle bir lütufa mazhar olsak kendimizi bir şey sanarak kibir illetinin eline düşeriz. Ama Resullah sav\’in ne gözü kayıyor ne de haddi aşıyor. Gözünün kaymaması gönlünü Rabbinin cemalinden çevirmemesi, yaratılmışa meyil etmemesidir. Haddi aşmaması da tevazusunu ve kulluğunu unutmamasıdır. Bu hal dünyada varılması umulan hedeftir. Hangi nimet olursa olsun kesinlikle yüzümüzü Rabbimizden çevirmemiz. O nimetin bize Allah\’ı unutturmaması ve azgınlığa düşürmemesidir.
Sonraki ayet ise son derece ibret vericidir. O en büyük ayetlerden gördü ve şaşmadı siz ne oluyor da dünyadaki putları görünce şaşıyorsunuz?