Enfal suresi
73: İnkar edenler de birbirlerinin velileridirler. Eğer siz de böyle yapmazsanız yeryüzünde fitne ve büyük bir bozgun (fesat) çıkar.
74: İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihat edenler ile barındırıp onlara yardım edenler işte bunlar gerçek müminlerdir. Onlara mağfiret ve bolca rızk vardır.
Veli koruyan dost demektir. Reşit değilken bizim velimiz vardır. Eğer müminler birbirlerini koruyup destek olmazlarsa yeryüzünde fitne ve büyük bir bozgunculuk ve kargaşa çıkıyor. Bu dayanışmayı yapmayan kişinin imanı da sorunlu hale gelir. Bir müminin bozgunculuk ve kargaşa çıkarması olacak şey değildir. Bozgunculuk ve kargaşa çıkaran bir kişinin kendisini mümin zannetmesi ise ayrı bir aymazlıktır.
Hicret etmek, yaygın olarak eziyet görülen yerden çıkıp rahatça inancını yaşayacağı yere göç etmek olarak anlaşılır. Başka bir açıdan bakarsak kurulu düzeni bozup Rabbimize kulluğumuzu daha kolay yapacak bir şekilde yeniden düzen kurmak demektir. Bunu yaparken dünyevi konfordan fedakarlık etmektir. Bu bağlamda günahlardan sevaba, kinden affa, kavgadan barışa, dünyadan ahirete, egomuzu kırarak, konforumuzu bozarak dönersek bu da belli şartlarda hicret sayılır.
Cihat etmek, ceht etmekten geliyor. Var gücüyle çaba sarf etmek, mücadele etmek manasındadır. İçinde silahlı mücadeleyi, savaşı da içerir ama sadece savaş anlamına gelmez. Yaygın olarak Allah yolunda silahlı mücadele olarak anlaşılıyor. Kuranda savaş anlamına gelen kelime “kıtal/mukâtele”dir. Bir mümin bu mücadeleyi inkar edenlere karşı vereceği gibi kendi nefsine karşı da vermelidir. Zaten savaşmanın önemi veya zorluğu canımızı ve malımızı riske attığımız için nefsimize çok ağır gelmesinden dolayıdır. Nefsimize ağır gelen ibadetler imandaki eksikliği bize gösterir. Böylece biz bu eksiklikler üzerine yoğunlaşarak imanımızı tamamlamaya gayret ederiz.
Ankebut 69: Bizim uğrumuzda cihat (mücadele) edenleri biz elbette yollarımıza iletiriz. Muhakkak ki Allah iyilik edenlerle beraberdir.
Allah yolunda maddi manevi var güçleriyle mücadele edenler hidayete kavuşturulacaktır. İyilik ettikleri müddetçe, beceremedikleri yerde ve/veya hesap günü Allah onlara yardım edecektir. Bu ayette olduğu gibi sadece savaşmak olarak alırsak anlam daralıyor fakat mücadele etmek dersek anlam genişliyor ve Kurandaki diğer ayetlerle de uyumlu oluyor. Savaşmak olarak aldığımızda peşine gelen iyilik edenlerle beraber olmasının anlamı karışmaktadır. Bu manayla anlamayı destekleyici ayet ve hadis:
Furkan 52: “Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara karşı Kuran’la büyük bir cihat ver. (Kuranı bir silah gibi kullan demekten ziyade Kurana uygun mücadele et deniyor. Bu mücadelede zarar görüldüğünde aynı şekilde karşılık vermek, sabretmek, affetmek vardır.)”
Hadis: \”Hakiki mücahit nefsine karşı cihat açan kimsedir.\” (Tirmizi, Cihat, 2)